Ekonomide rasyonelleşme süreci sonucunda kredi derecelendirme kuruluşları şefkat göstermeye başladı.
Merkez Bankası’nın sıkı duruşu ile birlikle artan yabancı yatırımcı ilgisi , TL varlıklara talebi artırmaya başladı.
Makro göstergelerde, özellikle enflasyon cephesinde henüz beklenen olmasa da MB’nın sıkı duruşu ve son açıklanan Kamu Tasarruf Tedbirleri ile beklentiler pozitif yönde şekillenmeye devam ediyor.
Yabancı yatırım kuruluş raporları ve derecelendirme kuruluşları, baz etkisi ile enflasyonda düşüş ve atılan adımların sonuç getirmesi ile yılın ikinci çeyreğinde finansal dengelenmenin olacağını ifade etmektedirler.
TCMB, geçen hafta açıklanan enflasyon raporunda 2024 yıl sonu enflasyon tahminlerini 2 puan artışla yüzde 38’e revize ettiklerini açıklarken ‘Sıkılaşma’ vurgusu toplantının her noktasında tekrar vurgulandı. (yabancı yatırım kuruluşları raporlarında da enflasyon beklentisi %36-40 aralığında ifade edilmektedir.)
TCMB başkanı Fatih Karahan, basın toplantısında “ne pahasına olursa olsun” enflasyonu düşüreceklerini Haziran’dan ayından itibaren başlıyacak dezenflasyon süreci ile birlikte , enflasyonun düşürülmesi işçin ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceklerini altını çizdi.
Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise, para politikası duruşunun daha da sıkılaştırmaktan çekinmeyeceklerini özellikle vurguladı. TCMB’nin bu karalı para politikası ve buna eşlik edecek mali sıkılaşma süreci, ekonomide normlara dönüş senaryosunun en önemli araçlarından biri olarak fiyat istikrarının sağlanması ve piyasalarda öngörülebilirliğin artmasına destek olabileceği için orta uzun vadede TL oldukça pozitif bir tablo ortaya koyuyor.
Ancak yerli yatrımcının ‘’döviz tramvası’’nı atlatmasının zorlugu,dolarisazyonda azalma önünde önemli engel teşkil etmektedir.Sürdürülen ekonomik model kararlılığı,turizm gelirlerinin artması ile birlikte TL varlıklarda deger artışının devamını saglayacak ve rezerv artışın önemli ölçüde artıracaktır.Bu senaryoda;
İhracatçı ve yüksek TL borçlu firmalar,işletme sermayesi yetersiz firmalar olumsuz etkileniyor olsa da orta vade de oluşak denge kur dengesi,borçlanma dengesi,maliyet yönetimi vs normalleşmeyi saglıyacaktır.
Bu süreç şirketleri, diğer alanlarda verimlilik ve katma değer arayışına itmesi açısından da uzun vadede pozitif bir katkı sağlayabilir.
Son dönemde TL’ye artan talep ile birlikte TCMB de rezervlerindeki artış devam etmektedir. TCMB’nin bilanço verileri incelendiğinde swap hariç net rezervler 10 Mayıs Cuma günü 4,2 milyar dolar iyileşme kaydetti. Böylelikle TCMB bir günde rekor Döviz alımına imza atmış oldu.
Bundan önceki rekor 3,3 milyar dolarla 30 Nisan tarihinde gerçekleşmişti. Bu son alımla birlikte TCMB’nin seçim sonrasında gerçekleştiği döviz alımı 42 milyar dolara yaklaştı. 10 Mayıs itibariyle TCMB’nin swap hariç net rezervi eksi 23,7 milyar dolar seviyesine geldi. Bu da swap hariç net rezervlerde Mayıs 2020’den itibaren en iyi seviye olarak kaydedildi.
Borsa İstanbul açısından, kısa vadede bir patinaj ve konsolidasyon yaşanma ihtimali olsa da orta uzun vadeli olumlu hikayenin devam ettiğini söylemek mümkün.
Rezerv artışlarının etkisi ile not artırmlarının devam etmesi
Yatırım yapılabilir seviyeye ulaşılması ile özellikle doğrudan yabancı kaynak girişinin artması
Enflasyonla mücadele kararlılığı,parasal sıkılaşma,tasaruf tedbirleri,maliye politikaları,siyasi uzlaşma resimleri, yargıda gözlemlenen gelişmeler,
BİST için orta ve uzun vadede olulumlu seyrin devam edeceğini göstermektedir.
Kaynak: Finanshub