Erdoğan’ı Protesto Eden Gençler İşkence ve Hak İhlallerini Gündeme Taşıdı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmacı olduğu TRT World Forum etkinliğinde İsrail’e yönelik ticari ilişkilerin kesilmesi çağrısıyla protesto gerçekleştiren 7’si kadın, toplam 9 kişi hakkında gözaltı ve tutukluluk süreçlerinde kötü muamele iddiaları gündeme geldi.

29 Kasım 2024’te İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen etkinlikte protesto yapan grup, Cumhurbaşkanlığı korumaları tarafından salondan çıkarıldıktan sonra gözaltına alınmış ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne sevk edilmişti. Çıkarıldıkları Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklanan protestocular, avukatlarının itirazı sonucu 1 Aralık 2024’te serbest bırakıldı. Ancak süreçte yaşadıkları iddia edilen kötü muamele, işkence ve hak ihlalleriyle ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunuldu.

"Çıplak Arama ve Fiziksel Şiddet" İddiaları

Avukatların sunduğu dilekçede, müvekkillerinin gözaltı, nezarethane ve cezaevi süreçlerinde fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kaldıkları öne sürüldü. Şikayet dilekçesinde;

  • Cumhurbaşkanlığı korumalarının protestocuları sert müdahaleyle yere düşürüp sürüklediği,
  • Gözaltında hakaret ve tehditlerle fiziksel şiddet uygulandığı,
  • Müvekkillerin üst araması adı altında çıplak arama işlemlerine zorlandığı,
  • Cezaevi sürecinde temel ihtiyaçların karşılanmadığı, hijyen koşullarının ihmal edildiği ifade edildi.

Protestocu avukatlarının dilekçede yer verdiği bazı detaylar şöyle:

  • Fiziksel Şiddet: Salonda ve sonrasında nezarethanede devam eden fiziksel müdahalelerle darp edilen protestoculardan birinin gözünde ve vücudunda darp izleri olduğu raporlarla belgelendi.
  • Çıplak Arama: Kadın protestocular, Emniyet Müdürlüğü’nde ve cezaevine sevk sırasında çıplak arama adı altında onur kırıcı uygulamalara zorlandıklarını iddia etti.
  • Hijyen ve İbadet Hakkı İhlali: Gözaltında ve cezaevinde hijyen ürünlerine erişim engellendiği, abdest ve ibadet ihtiyaçlarının karşılanmadığı bildirildi.

"Uluslararası İnsan Hakları İhlali"

Avukatlar, söz konusu uygulamaların ulusal ve uluslararası hukuka aykırı olduğunu vurgulayarak, “Müvekkiller, TCK’nın 94. maddesinde tanımlanan işkence fiillerine maruz kalmıştır. Bu tür uygulamalar insanlık onuruyla bağdaşmayan ve açıkça işkence niteliğinde eylemlerdir” ifadelerini kullandı.

Kamuoyunda Yankı Uyandırdı

Kötü muamele iddiaları ve protestocuların yaşadıkları sosyal medyada geniş yankı uyandırdı. İnsan hakları savunucuları ve hukukçular, iddiaların bağımsız bir şekilde araştırılmasını talep ederken, yetkililerden konuyla ilgili bir açıklama henüz yapılmadı.

Avukatlar, ilgili tüm kamu görevlilerinin, kolluk birimlerinin ve cezaevi çalışanlarının yargı önünde hesap vermesi gerektiğini ifade ederek sürecin takipçisi olacaklarını belirtti.