Karanlıktan Aydınlığa Yolculuk
Patrıck Swayze’nin başrolünü oynadığı 1989 yılı, ABD yapımlı Road House (Bar Fedaisi) filmini, film severler hatırlayacaklardır. New York üniversitesinde felsefe bölümünü dereceyle bitirmiş bir kişinin, belalı bir barda bodyguard olarak çalışmasını ve ahırdan bozma loft tarzı bir evde kalıyor olmasını konu edinmiş bir yaşam hikayesini anlatıyordu.
Bardaki müşteriler ve çevresiyle olan sert mücadelesi, iyiliğin kötülük karşısındaki hareketini çağrıştırıyor ve dönüşümün zor ama mümkün olduğunu hissettiriyordu bizlere. Bilindiği üzere hem kendini hem de kendinin dışındakileri gözlemlemek, kaçınılmaz olarak zihinsel dönüşüme neden olmaktadır. Çünkü gözlem de, zihnin farkına varma araçlarından biridir. Bilgiyi edinip, gözlemle anlama ulaşmak ve uygulamalarda bilgi ile anlamı birleştirip bir yaşam biçimi haline getirmek en zor kısımlarından biri tabi. Bunları belirtmemin nedeni, Beyoğlu’nda gece kulüplerinde yıllarca çalıştıktan sonra felsefeyle tanışan ve sonrasında kitaplar yazıp, felsefe atölyesi ve derneği kuran bir felsefe araştırmacısı ve yazarın hikâyesini okuyacak olmanızdır.
Murat Dal, 1979 yılında Erzincan’ da doğmuş, askerlik görevini bitirdikten sonra İstanbul’a yerleşmiştir. Gece kulüplerinde başlayan iş hayatı, 15 yıl boyunca Beyoğlu’nda 26 ayrı gece kulübünde bodyguard olarak çalışmasıyla devam etmiştir. Yıllarca süren sert, korkulu ve karanlık iş biçimi, Murat Dal’ı da bencil, sert, şiddetli, zaman zaman kötü, saygısız ve kaçınılası biri haline getirmiştir. Gece kulüplerinde çalışırken, bir müşteri Murat Dal’ın samimi ve gerçekçi bulur ve onu bir felsefe atölyesine yönlendirir. Atölyeye kaydolan Murat, atölyede gördüğü insanlar ve duyduğu bilgiler karşısında merak ve heyecan duyar. Çünkü gündelik yaşantısında ne bilgiyle ilgilenen insanlar ne de bilgi varmış. Bu atölyede bir yılını doldurduktan sonra, hakikate ulaşmanın başka yolları ve farklı bilgileri olduğunu fark eder. Bunun üstüne aynı dönemde 4 ayrı öğretiye katılır, 5 ayrı hocası olur ama bunların birbirinden haberi olmaz. Çeşitli öğretiler ve hocaların bilgisi, Murat’ın konuları hızlı anlamasına ve sorgulamasına neden olmuş. İlk katıldığı atölyede, 35 yıl önce yazılmış bir makalenin yanlış ve eksik olduğunu savunur; “Bu makaleyi yazanlar ya bilgiyi saklamışlar ya da bu konuyu tamamen bilmiyorlar.” deyince, atölyeden kovulmuş. Felsefedeki arkadaşlarından uzaklaşan Murat, tek başına kalınca kovulmadan önce hocasının verdiği kitap okuma listesindeki kitapları okumaya başlar. 6 günlük işini, okumaya zaman ayırmak için, 3 güne düşürür. Yeme içmesi ve sosyal yaşantısındaki harcamaları azaltıp, elindeki parayla kitaplar alır. Kitap okumak, bilgi edinmek, sorgulamak o kadar hoşuna gider ki işi olmadığı zamanlar evden çıkmayacak hale gelir. Birkaç günün ardından dışarı çıktığında hissettiği güzelliği; “Güneş var, gözlerim ise görüyor.” Cümlesiyle ifade eder. Kendisini atölyeden kovan hocası öğrencilerine; “Çok kişi gelip geçti buradan ama içimde yalnızca Murat dal iz bıraktı.” Der. Bunun ardından bir arkadaşı Murat dal’ı atölyeye çay içmeye davet eder, hocasıyla karşılaşır ve hocasıyla sohbet ederler. Hatır soruşturduktan ve genel olarak neler yapıldığından bahsedildikten sonra, hocası Murat’a bilgi ve düşünceye dair içinden çıkamadığı sorularını sorup istişare yapar.
Bir gece kulüpte ettiği kavganın ardından, yaşadığı korku, kaygı, kavgalar ve acının sebebini sorgular. “Bunları yaşayan benim, bir de bana bunları yaşatanlar var. Öyleyse bir BEN varım, bir de BEN’in Dışındakiler var .” diye kendi fikir sentezine varır. Buradan sonraki tüm bilgi ve düşünce sürecinde, BEN ve BEN’in Dışındakiler başlığının içini doldurma, düzenleme ve ifade etmeyle uğraşır. İki didaktik şiir, bir felsefi öykü, bir de 8 yıllık araştırmalarının sonucu olan 21. Fikir isimli kitabını yayımlar. Bunların dışında bir dernek, 2 defa da felsefe atölyesi kurmuş olsa da aradığını bulamaz ve atölyede anlatmak istediği konuları, benmuratdal isimli YouTube kanalında videolar ile anlatır.