ABD ve Venezuela arasındaki gerilim, son günlerde hem diplomatik hem askeri planda ciddi bir tırmanış gösterdi. ABD Başkanı Donald Trump, Venezuela lideri Nicolás Maduro’yu “organize suç çetesi lideri” olarak nitelendirirken delil sunmayı reddetti. Bu gelişmeyle birlikte, bölgeye deniz unsurlarının konuşlandırılması ve istihbarat operasyonlarına yeşil ışık yakılması dikkat çekti.

ABD’nin Karayipler’de konuşlandırdığı gemiler arasında dikkat çekenlerden biri, kıyıya sadece 25 mil uzaklıktaki USS Gravely füze destroyerinin Trinidad ve Tobago’nun başkenti Port-of-Spain limanına yanaşması. Venezuelalı yetkililer bu hareketi “provokasyon” olarak niteledi. Ayrıca, dünyanın en büyük uçak gemilerinden USS Gerald R. Ford de bölgeye yönlendiriliyor. 

ABD, eylül ayından bu yana Venezuela yakınlarında uyuşturucu taşıdığı iddia edilen gemilere en az yedi operasyon düzenlendiğini ve bu baskınlarda 32 kişinin öldürüldüğünü açıkladı. Ayrıca Trump yönetimi, bölgedeki istihbarat ve gizli operasyon yetkisinin CIA’ye verildiğini doğruladı. Güvenlik uzmanlarına göre bu ölçek, uyuşturucuyla mücadele gerekçesinden çok “stratejik askeri hedef” kokusu taşıyor. 

Güvenlik alanında uzman olan Carlos Solar, bu hamlelerin “ölçüsüz derecede büyük bir askeri stratejinin parçası” olduğunu söylüyor. “Uzun menzilli hassas vuruşlar yapılabilir. Bu vuruşlar Venezuela topraklarında kritik askeri hedefleri yok edip, Maduro rejimini teslim olmaya zorlayabilir” değerlendirmesini yapıyor. Bir başka senaryoda ise bu tür saldırıların Venezuela’dan karşılık bulacağı ve bölgenin istikrarsız bir hal alabileceği uyarısı yer alıyor.