ABD, iddia edilen uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadeleyi hızlandırmak amacıyla USS Gerald R. Ford uçak gemisini Latin Amerika sularına gönderme kararı aldı. Savunma yetkilileri bölgeye ek deniz gücü sevk edildiğini, bazı teknelere hava saldırıları düzenlendiğini açıkladı.

Amerika Birleşik Devletleri, iddia edilen uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele operasyonunu güçlendirmek için USS Gerald R. Ford uçak gemisini ve ona eşlik eden muhrip grubunu Latin Amerika açıklarına gönderme kararı aldı. Pentagon açıklamasına göre gemi, bölgedeki “yasadışı aktörleri tespit, izleme ve engelleme” kapasitesini artırmak üzere sevk ediliyor.

Pentagon’un bildirdiğine göre, şu anda bölge merkezinde ve Güney Amerika açıklarında görev yapan sekiz ABD savaş gemisi ile bir nükleer güçle çalışan denizaltı bulunuyor; bu unsurlar birlikte yaklaşık 6.000 denizci ve deniz piyadesi sayısına tekabül ediyor. USS Gerald R. Ford ve beraberindeki unsurların Akdeniz’den yola çıkıp bölgeye ulaşmasının yaklaşık bir hafta süreceği belirtildi.

Bu adım, Karayipler ve Pasifik’te son haftalarda düzenlenen ve iddia edilen uyuşturucu teknelerine yönelik birçok hava saldırısının ardından geldi. Savunma yetkilileri, son dönemde on teknenin vurulduğunu, bu saldırılarda 40’tan fazla kişinin öldüğünü duyurdu. Pentagon yetkilileri ayrıca bir saldırıda altı kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı.

Saldırıyı kamuoyuna duyuran ve “savaş bakanı” sıfatıyla öne çıkan Pete Hegseth, X paylaşımında operasyon hakkında şu ifadeleri kullandı:

“Eğer Batı Yarımküre’de uyuşturucu kaçakçılığı yapıyorsanız, sizi El Kaide üyesi muamelesi yaparız. Gündüz ya da gece, ağlarınızı haritalarız, insanlarını takip ederiz, peşinize düşeriz ve sizi öldürürüz.”

Hegseth, bir saldırıya ilişkin paylaştığı kısa videonun teknelerin bir mühimmat veya projeyle vurulup patladığını gösterdiğini belirtti. Kendisi, vurulan teknenin Venezuela kökenli olduğu iddia edilen bir çeteyle bağlantılı olduğunu öne sürdü. Hegseth’in bu iddiaları doğrudan kanıtlamaması ve görüntülerin sınırlı olması, bazı çevrelerde tartışma yarattı.

Eski yorumlarda, Beyaz Saray düzeyinden gelen açıklamalar da operasyonun amacını opioid kriziyle mücadeleye bağladı. Bir söylemde, operasyonların “her yok edilen tekneyle 25.000 Amerikan hayatının kurtarılacağı” öne sürüldü.

Bölgeye uçak gemisi sevk edilmesi, muhalefet cephesinde ve bazı uluslararası çevrelerde kaygıyla karşılandı. Eleştiriler, bu tür saldırıların bölgesel gerilimi tırmandırma ve bölge devletleriyle çatışma riskini artırma potansiyeline işaret ediyor. Yetkililer ise operasyonların “uluslararası suç örgütleri ve yasadışı uyuşturucu trafiğiyle” mücadele kapsamında gerçekleştirildiğini savunuyor.

Pentagon açıklaması, sevk edilen geminin “ülke güvenliğini ve Batı Yarımküre’deki istikrarı tehdit eden yasa dışı faaliyetleri engellemek” amacıyla hareket edeceğini belirtiyor. Ancak operasyonun kapsamı, hukuki dayanağı ve hedef belirleme kriterleri hâlâ tartışılıyor; özellikle uluslararası sular ve egemen devlet bölgelerinde yapılan saldırıların meşruiyeti konusu gündemde.

Bölgede halihazırda görev yapan deniz kuvvetleri personeli ve uçak gemisi grubunun, kaçakçılık rotalarını izleyip engellemeye çalışırken aynı zamanda insan hakları, hukukî süreçler ve sivil can kayıpları konusunda da titiz davranılması gerektiği vurgulanıyor. Operasyonun önümüzdeki günlerde nasıl ilerleyeceği ve bölge ülkeleriyle koordinasyon düzeyi yakından izlenecek.