“Kent Uzlaşısı” soruşturması kapsamında tutuklu yargılanan ve yakın zamanda tahliye edilen Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, kamuoyunda hakkında çıkan haberlerle ilgili dikkat çeken bir açıklama yaptı.

Görevdeyken tutuklanan ve yerine kayyum atanan Özer, tahliyesinin ardından bazı medya organlarında yer alan rüşvet ve yolsuzluk iddialarına tepki gösterdi. Hakkındaki suçlamaların gerçeği yansıtmadığını vurgulayan Özer, “Adımın yolsuzlukla anılması tamamen gerçek dışıdır. Hakkımda rüşvet suçlaması hiçbir zaman olmamıştır” dedi.

Özer, “İhaleye fesat karıştırma” yönündeki iddialara da açık bir şekilde karşı çıkarak, bu suçlamaları kesin bir dille reddetti. Kendisiyle ilgili yürütülen sürecin siyasi ve hukuki olarak hatalı olduğunu savundu.

Açıklamasında adaletin en kısa sürede tecelli edeceğine inandığını belirten Özer, kamuoyunda oluşturulmak istenen yanlış algıya karşı hukuki haklarını kullanacağını da sözlerine ekledi.

Özer, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“14 Temmuz 2025 tarihinde ‘Kent Uzlaşısı’ çerçevesinde yargılandığım davadan tahliye olunca, bazı yayın organları, yorumcu ve yazarlar beni son derece rahatsız eden bir söylemle ‘Ahmet Özer terör dosyasından tahliye olduğu, yolsuzluk dosyasından içeride kalmaya devam edecek’ şeklinde, yanıltıcı bilgi içerecek şekilde yayınlarda bulundular.”

Özer şunları kaydetti:

İşin özü şudur: 30 Ekim 2024 tarihinde düzmece bir dosya gerekçe gösterilerek gözaltına alındım ve hızla tutuklandım; akabinde yerime kayyum atandı. İlk dosyanın içeriği boş çıkınca, 17 Ocak'ta başlatılan Beşiktaş Belediyesi operasyonuna, bazı CHP'li belediyeler gibi Esenyurt Belediyesi de dahil edildi.

Ancak;

1- 20 Ocak 2025’ten bu yana tutuklu bulunduğum bu ikinci dosyada hakkımda “rüşvet” ya da “yolsuzluk” iddiası söz konusu değildir.

2- Soruşturma, “ihaleye fesat karıştırma” iddiasıyla açılmış olup bu iddiayla hiçbir ilgim bulunmamaktadır.

3- Belediye başkanının ihalelerle ilgili ne hukuki ne de fiili sorumluluğu vardır; ayrıca imza yetkisi de bulunmaz. Bu açık gerçeğin yanında dosyada aleyhime herhangi bir beyan, isnat ya da somut iddia yer almamaktadır.

4- “İhaleye fesat karıştırma” iddialarını tümüyle reddediyorum. Bu kapsamda, belediyemizde görevli 10 personelimiz de aylardır haksız ve hukuksuz şekilde tutuklu durumdadır.

5- Terör örgütü üyeliği iddiası asılsız çıkınca, adeta bu boşluğu doldurmak istercesine, herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin hakkımda ikinci kez haksız bir tutuklama kararı verildi.

6- Söz konusu ihalede yer teslimi yaparak ihaleyi onaylayan, süreci başlatan ve ödeme yapan mevcut kayyum yönetimidir.

7- Bu davadan da en kısa sürede hukukun gereğinin yerine getirileceğine ve özgürlüğüme kavuşacağıma olan inancım tamdır.

Bazı kişilerin kasıtlı olarak, bazılarının da bilgi eksikliğinden kaynaklı olarak hakkımda yaptığı yanlış açıklamaları düzeltme ihtiyacı duyarak bu açıklamayı yapmayı gerekli gördüm.