Anayasa Mahkemesi (AYM), gazeteci Rasim Ozan Kütahyalı hakkında sosyal medya üzerinden yapılan bir paylaşımda kullanılan "FETÖ'cü" ifadesinin, ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine hükmetti. Karar, özellikle kamuoyunda tanınan kişilere yönelik eleştirilerin sınırları açısından dikkat çekici bulundu.

2017'deki Paylaşım Mahkemeye Taşınmıştı

Eski Yargıçlar ve Savcılar Birliği Başkanı (YARSAV) Ömer Faruk Eminağaoğlu, altı yıl önce yaptığı bir sosyal medya paylaşımında Kütahyalı'nın geçmişte kaleme aldığı “Hocaefendi’ye açık mektup” yazısını gündeme getirerek şu ifadeleri kullandı:
“Nagehan Alçı konuşur da Rasim Ozan Kütahyalı susar mı? Bu FETÖ’cüler neden hâlâ dışarıda, açıklayan var mı?”

Bu sözler üzerine hem Kütahyalı hem de eşi Nagehan Alçı, Eminağaoğlu hakkında suç duyurusunda bulundu. İstanbul 43. Asliye Ceza Mahkemesi, Eminağaoğlu'nu "sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle hakaret" suçundan bin 740 TL adli para cezasına çarptırdı.

AYM: Eleştiri, İfade Özgürlüğü Sınırlarında

Yerel mahkeme kararını Anayasa Mahkemesi’ne taşıyan Eminağaoğlu, söz konusu ifadenin kişisel haklara saldırı değil, kamusal tartışma çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. AYM ise, Anayasa'nın 26. maddesi kapsamında ifade özgürlüğünün ihlal edildiği kanaatine vardı.

Kamuoyuna Mal Olmuş İsimler Daha Geniş Eleştiri Alabilir

Yüksek Mahkeme, kararda kamuya mal olmuş kişilerin daha geniş eleştiriye katlanma yükümlülüğü bulunduğunu vurguladı. AYM'nin değerlendirmesine göre, sosyal medya platformlarında yapılan tartışmalar, demokratik toplumun temel unsurlarından biri olan ifade özgürlüğü kapsamında kalmalı.

Bu karar, ifade özgürlüğü ile kişilik hakları arasındaki dengenin nasıl kurulacağına dair yargı pratiğinde emsal teşkil edecek nitelikte.