Türk Dünyası Şartı Kabul Edildi: Ortak Alfabeye Adım Atıldı
Türk Dünyası Şartı Nedir? Ortak Türk Alfabesini Kimler Kullanacak?
6 Kasım’da Kırgızistan’ın Bişkek şehrinde gerçekleştirilen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) 11. Zirvesi’nde, Türk dünyası arasındaki işbirliğini güçlendirmeye yönelik önemli kararlar alındı. Bu toplantıda, Türk Dünyası Şartı kabul edildi. Peki, bu şart neyi ifade ediyor ve ortak Türk alfabesini kimler kullanacak?
Türk Dünyası Şartı Nedir?
Türk Dünyası Şartı, Türk Devletleri arasındaki tarihsel, kültürel, dilsel ve geleneksel bağları pekiştirmeyi amaçlayan bir belgedir. Bu belge, Türk Devletleri arasında çok yönlü işbirliğini güçlendirmeyi, ortak kültürel mirası ve dili korumayı hedeflemektedir. Ayrıca, uluslararası hukuk ilkelerine sadık kalma vurgusu yaparak, Türk birliğinin gelecekteki işbirliği süreçlerinin temelini atmaktadır. Bu şart, Türk halkları arasındaki ilişkilerin derinleştirilmesi, ortak alfabe ve dil kullanımı gibi önemli hususları da içermektedir.
Ortak Türk Alfabesi
Türk Devletleri Teşkilatı tarafından kurulan Ortak Alfabe Komisyonu, 34 harften oluşan bir Ortak Türk Alfabesi önerisi üzerinde uzlaşmış ve bu alfabeyi kullanmaya karar vermiştir. Ancak, her ülkenin kendi lehçesine uygun olarak farklı harfler kullanmaya devam edeceği belirtilmiştir.
Türkiye ve Azerbaycan, mevcut alfabelerinde herhangi bir değişiklik yapmayacakken, diğer Türk Devletleri – Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan – kendi alfabelerinde bulunan bazı özel harfleri kullanmaya devam edecekler. Bu ortak alfabe, yalnızca her ülkenin ihtiyacı olan harfleri içerecek ve Türkçenin tüm lehçelerine uygun bir yapı olacak.
Türk Alfabesini Kimler Kullanacak?
Ortak Türk Alfabesi’ni kullanacak devletler arasında Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Tataristan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ve Özbekistan yer alıyor. Bu ülkeler, Türk dilinin gelecekteki gelişiminde ortak bir dil ve kültür paydasında buluşmayı hedefliyorlar.
Bu adım, Türk dünyasının daha yakın işbirlikleri geliştirmesi ve ortak bir dilde buluşarak kültürel ve ekonomik bağlarını güçlendirmesi açısından tarihi bir önem taşıyor.