Meclis’ten geçen son yasal düzenlemeyle birlikte, Türkiye'de otomobil almanın bedeli daha da ağırlaştı. Yeni kararla birlikte araçlardaki Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) oranları %80 ile %220 arasında yeniden şekillendirildi. Bu artıştan elektrikli ve hibrit modeller de nasibini aldı.

“Devlet, Üretenden 3 Kat Fazla Kazanıyor”

DEVA Partisi Adana Milletvekili Sadullah Kısacık, TBMM kürsüsünden verdiği örnekle durumu gözler önüne serdi. Kısacık’a göre, 2000 cc üzeri bir aracın üretim maliyeti yaklaşık 6 milyon 292 bin TL. Ancak uygulanan yüksek ÖTV ve ardından gelen KDV ile birlikte aracın satış fiyatı 24 milyon TL’yi aşıyor.

Kısacık, “Fabrikada aracın üretiminden elde edilen kazanç 6 milyon civarında, devlet ise hiçbir üretim ya da ticari faaliyet göstermeden yalnızca vergilendirme yoluyla 17 milyon TL’den fazla gelir elde ediyor. Hammaddesi yok, emeği yok ama en büyük pay onda,” diyerek vergi yükünü sert biçimde eleştirdi.

“Lüksle Sınırlı Değil, Herkes Etkileniyor”

Kısacık, bu vergi artışlarının yalnızca pahalı ya da lüks sınıf araçları değil, işçi, memur, küçük esnaf gibi geniş kitlelerin satın almak istediği daha mütevazı araçları da etkilediğine dikkat çekti. Örneğin; motor hacmi 1993 cc olan ve fabrika çıkış fiyatı 1 milyon 959 bin TL olan bir araç, vergi sonrası neredeyse 6 milyon TL gibi bir fiyata ulaşıyor. %150 ÖTV ve buna eklenen KDV’nin vatandaşı büyük bir yük altına soktuğu ifade edildi.

“Vergi Sistemi İyileştirilmeli”

Kısacık konuşmasında, bu şekilde sürdürülen vergi politikalarının, vatandaşın temel ihtiyaçlardan biri haline gelen otomobile erişimini engellediğini, gelir adaletsizliğini artırdığını ve kamuoyunda güvensizlik yarattığını vurguladı. “Bu oranlar sadece cebimizi değil, adalet duygumuzu da zedeliyor,” diyerek sistemde ciddi bir revizyona ihtiyaç olduğunu belirtti.